
Fabrika Müdürü Nasıl Olmalı!!!
Fabrika Müdürü
Büyük Amerikan imalat fabrikalarindan birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarini incelerken, fabrika müdürünün ayligina takilmislar ve bu ücretin yüksek oldugunu düsünmüsler. Içlerinden iki kisi seçerek fabrika müdürü denen bu adamin neler yaptigini bir görmelerini ve ondan sonra bu konuda karar verilmesini kabul etmisler. Iki kisilik heyet bir sabah sessizce fabrikaya gitmis ve fabrika müdürünün odasina girmis.
Gördükleri manzara su olmus: Fabrika müdürü elinde kahve fincani,agzinda purosu, etrafa halka dumanlar yaymakla mesgul.
Masanin üstünde ne bir dosya, ne bir kagit hiç bir sey yok.
Bir müddet kendisi ile oradan buradan konusan heyet üyeleri bu müddet zarfinda müdürün hiç bir isle mesgul olmadigini ve yalniz bir kaç basit telefon konusmasi yaptigini görmüsler.
Heyet aldigi intibadan memnun Idare Meclisine fabrika müdürü denilen zatin yaninda bulunduklari üç küsür saat zarfinda hemen hemen hiçbir seyle mesgul olmadigini ve bu bakimdan böyle basit bir is için verilen yillik 100.000 dolardan en asagi üçte iki nispetinde bir tasarruf saglanabilecegini söylemis.
Tabii fabrika müdürü bu indirmeye razi olmamis, isten ayrilmis. Yeni maasla çalismayi kabul eden bir çok istekli arasinda bir zat yeni fabrika müdürü tayin edilmis. Üç aydan sonra idare meclisine gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati çekecek kadar bir düsme baslamis, fabrika müdürü yenidir, tabii bu kadar acemilik olur demisler. Altinci ayin sonunda üretim ve kar istatistik egrisi bir hayli düsmüs. Hatali üretim miktari ise artmis.
Eski heyet azalari yeni fabrika müdürünü odasinda ziyaret etmisler. Adamcagiz kan-ter içinde, bir elinde telefon, öteki eli evrak imzalamakla mesgul, basiyla gelenlere oturmalarini isaret etmis. Gelen giden o kadar çok ki, adamla dogru dürüst konusmaya bile imkan olmamis. Fakat heyetin kanaati su olmus; böyle canla basla çalisan bir adam basta oldugu müddetçe islerin düzelmemesi için hiçbir sebep yoktur, biraz daha bekleyelim.
Sene sonu gelmis, her zaman kâr eden fabrikanin bilançosu zararla kapaninca idare meclisi azalari birbirine girmisler ve isi yeniden incelemege baska bir heyeti memur etmisler. Yeni heyet, müdürün odasina degil, fabrikaya gitmis ve is basinda bekleyen insanlar görmüs, sebebini sormus aldiklari cevap su: Hususi bir döküme baslayacagiz, fabrika müdürü ben gelmeden baslamayin dedi, biz de bekliyoruz, her halde elektrik atölyesinden bir türlü ayrilmaya vakti olmadi.
O sirada gözleri, yasli bir ustabasina ilismis, adami söyle bir kenara çekmisler ve fabrikanin eskiye nazaran daha fena çalismasinin sebeplerini sormuslar. Yasli ustabasi içini bosaltmak ihtiyacini uzun zamandir hissetmis olacak ki:
-Baylar demis, eski müdürümüz teferruatla ugrasmaz, ileriye ait planlar yapar, isi bize birakir, biz de normal zamanlarda onu rahat birakirdik.
Ani, içinden çikamayacagimiz olaganüstü bir problemle karsilastigimiz zaman ancak ona basvururduk ve o zaman da bilirdik ki, o bizim bu sorunumuzu çözecek.
O hakiki fabrika müdürü idi. Güler yüzlü idi,purosunu içer, bizle sakalasir, fakat hepimiz için düsünürdü. Simdiki müdür de çok dürüst, iyi niyet sahibi, hatta çok daha çaliskan bir adam. Fakat o hiçbirimize inanmiyor, her isin kendisi tarafindan görülmesini istiyor.
Yani o, bizim yerimize ustabasilik yapiyor, tabii biz de amele çavusu mertebesine düsüyoruz, haydi neyse buna da aldirmayalim, ama fabrika müdürlügü bos kaliyor.
Elinde purosu,ileriyi görmege çalisan, tedbir alan, düsünen adamin yerinde kimse yok. Eski fabrika müdürünü tekrar oraya getirmek isteyen idare meclisi, bir senelik aci tecrübesinden sonra 100.000 yerine 150.000 dolarla onu ancak gelmeye razi etmis.
******
Bu olay; Nüvit Osmay'in "Insan Mühendisligi" kitabindan alinmistir.
Yöneticilik güç bir sanattir. Öyle bir sanat ki, eseri gözle görülmez ve ölçülmesi de ancak mukayeselerle vesenelerin tecrübeleriyle biraz mümkün olabilir.
Onlari ,yalnizca zaman ve o müessesenin çalisanlari degerlendirebilir.
Onun için günlük takdir bekleyenlerden bu sanatin sanatçisi çikmaz.
Çagdas Yönetici;
*Astlarina deger veren, onlara güvenen, yetki aktarandir.
*Astlarinca güvenilendir.
*Gereksiz ayrintiya girmeyendir.
*Düsünen, planlayan, hedef koyan ve çalisanlarini o hedefe yönlendirendir.
*Isini ve isyerini sevendir.
*Astlarinin isini sevmesini saglayandir.
*Çalisanlarina bir takim olduklari ruhunu verebilendir, takim çalismasi yapabilendir.