
Ve bugün...
..ve bugün“En kusursuz cinayet, birinin yaşam sevincini öldürmektir” P.Coelho
Kimliklerimizi bir kenara bırakalım ve dünyaya insan olarak bakalım. Çünkü insan olmayı başarabilirsek dünya daha yaşanılası bir yer olabilir. Birbirimizin hayatlarına dokunurken “sevgi yolunu“ oluşturma seçeneğimiz varken neden karşımızda ki insanın hayatını felç edecek yollar açarız ki? Var oluşumuzda ki mükemmelliği neden dünyaya taşımak istemiyoruz?
İnsanların kalplerinin arasında görünmez yollar vardır. Yeter ki görünmeyeni görme çabamız olsun. Kadınlara yönelik son zamanlarda giderek artan ve kalp sızlatan olayları durdurabilmenin tek yolu yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle hep birlikte kol kola yürümekten geçiyor.
Biz farkındalık yaratacak bu bilince sahibiz. Tek yapmamız gereken bu enerjiyi bir araya getirmek ve bir olmak.
Eğitimle, sevgiyle, değerle, şefkatle, mutlulukla bu karanlığı aydınlığa çeviremez miyiz?
Ben bir kadın ve de insan, anne, evlat, kız kardeş, kız arkadaş, dost, torun, iş kadını, komşu, yiğen olarak yazıyorum.
Kadınlar hayatımızın her yerindeler ve her anında varlar. Yeter ki kadınla yaşamasını bilelim.
Kadın Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran, Kimi der ki çocuk doğuran,
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır
Nazım Hikmet
Son yıllarda artan kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, cinayet, çocuk istismarı ve buna benzer gündemden hiç düşmeyen insanlık suçu dediğimiz haberler hayatımızın her alanına nüfus etti. Ve bu kötü enerji gün geçtikçe yayılıyor. Ocak 2015’den bugüne kadar olan kısacık sürede bile 57 kadın öldürülmüş. “İnsanların yaşama hakkını nasıl alabilirsiniz?” diye neden yüksek sesle sormuyoruz. Yürekleri yakan her haberin fotoğraf karesinden sonra bir yenisi daha ekleniyor. Toplumsal bir travma yaşıyoruz. Acil önemler alınması gerekiyor. Bu haberlere toplum olarak artık alışılagelmiş bir görüntü olarak bakmayı bırakmalıyız. Nasıl alışabilir ki? ya insanlığımıza ne oldu? Özgecan kızımısın annesi “ çok acı çekmiştir kızım keşke silahla öldürselerdi” dediğinde vicdanı sızlamayan var mıdır? diye sormak bile istemiyorum. O zaman neyi bekliyoruz?
“Bir uyarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın” John Mill
Gönlüne ışık düşen herkesin karanlığı aydınlatmak adına artık ayağa kalması ve hareket geçmesi gerekiyor. Hemen...hemen şimdi en yakınınızdan başlayarak gönlünüzde ki ışıkla birlik olmaya, el ele beraber yürümeye çağırlamalıyız. Toplumsal uyanış için görev sırası sende!!! ve bugün dedim ki “Kadın çiçektir, koklamasını bilene Kadın hayattır, yaşamasını bilene Kadın aynadır, bakmasını bilene Kadın nefestir, almasını bilene“
Saygı ve Sevgiyle,
Yasemen Çalışkan
Genel Müdür
5N1K Gelişim Akademisi
*Bu yazının tüm hakları turkiyekamu.com'a aittir. “www.turkiyekamu.com“ biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.
Mart'2015