Volkan Kıran ile 5N1K Röportaj

Volkan Kıran ile 5N1K Röportaj

Volkan Kıran ile 5N1K Röportaj

ARZU DİRİN BALE AKADEMİSİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN KIRAN

1. Volkan Kıran Kimdir?

Kıran ailesinin ilk çocuğu olan Volkan Kıran 1970 yılında Ankara’da doğdu. Ailesi içinde sanatçı olmak için ilk adım atan Kıran 1980 yılında daha sonra Hacettepe Üniversitesi bünyesine dahil edilecek Ankara Devlet Konservatuvarını kazandı. Gerektiği şekilde bale eğitimine erken yaşta başlayarak, eğitim hayatını tamamladı. 1990 yılında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde çalışma hayatına Bale Sanatçısı olarak başladı. 1999 yılında kendisi gibi Bale Sanatçısı olan  Arzu Dirin ile evlendi. 2004 yılına kadar, Kuğu Gölü, Üç Silahşörler, Giselle, Uyuyan Güzel, La Bayadere, Don Kişot ve bunlar gibi birçok bale eserinde dans etti. Dans ettiği dönemde çalıştığı toplulukla birlikte turneler yaparak tüm Türkiye’de  sahneye çıkma şansı buldu ve bu şekilde bütün ülkeyi gezdi. 2004 yılından itibaren Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde idari görevler yapmaya başladı. Modern Dans Topluluğunda başlayan yönetim görevlerinden sonra Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Festivaller, Yarışamalar ve Uluslararası Organizasyonlar Koordinatörü olarak görevlendirildi. 2010 yılında oğlu Ali Toprak dünyaya geldi. 2005 - 2012 yıllları arasında Genel Müdürlüğün organize ettiği Ulusal ve Uluslararası tüm yarışmaları, festivalleri, ve çok sayıda organizasyonu planladı, hazırladı ve  yönetti.  2012 yılında Samsun Devlet ve Opera ve Balesi Müdürlüğüne Müdür ve Sanat Yönetmeni olarak atandı. Asaleten atandığı bu görevi iki yıl yürüttükten sonra 2014 yılında yürüttüğü görevden affını isteyerek kendi talebiyle Ankara’ya döndü.

Samsun’da görev yaptığı esnada Ordu Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümünde Bale dersleri verdi. Ankara’ya döndükten sonra bir yıl Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarında öğretmen olarak görev yaptı. 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Türkiye’de Avusturalya / Avusturalya’da Türkiye  yılı kapsamında Sindey’de ülkemiz adına konser organizasyonu gerçekleştirdi. Halen Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nde Bale Sanatçısı olarak görev yapmakta olan Kıran aynı zamanda “Arzu Dirin Bale Akademi” bünyesinde hem idareci hem eğitmen olarak görev yapmakta. 

2. İş Hayatına başlarken Kamuyu Niçin Tercih Ettiniz?

Türkiye’de Bale Sanatını icra edebileceğiniz en uygun sanat yapısı Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri’dir. Cumhuriyet’in ilanından bugüne devletimizin kadrolarında Konservatuvar mezunu sanatçılara zorlu bir sınavdan geçmek şartıyla kadro verilmektedir. Ben de Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün açtığı sınava girip başarılı oldum ve orada sanatçı olarak çalışmaya başladım. Geçen yıllar içinde sadece sanatçı olarak sahne çıkmakla kalmayıp önce sahne gerisinde görev alıp temsil hazırlıklarının yapılması ve eserin sahnede seyirciyle buluşması sürecinde aktif olarak görev yapmaya başladım. Ardından Bale Sanatçısı olarak adım attığım kuruma Sanat Yönetmeni olmak gururunu da yaşadım. 

3. Hayatınızdaki dönüm Noktalarınız Ne Zaman?

Birincisi; 1980 yılında Konservatuvar sınavını kazanmam. Çünkü o andan itibaren meslek seçmiş ve hayatımı Bale Sanatçısı olarak geçirmeye karar vermiş oldum.
İkincisi; 1999 yılında Arzu DİRİN’le yapmış olduğum evlilik
Üçüncüsü; 2010 yılında oğlum Ali Toprak’ın dünyaya gelmesi

4. Kendinizi 3 kelime ile Nasıl anlatırsınız?

Oğluma doğru bir manevi miras bırakma çabasında olan bir baba olmaya çalıştığımı söyleyebilirim. (üç kelimeden fazla oldu☺)

5. Kendinizi Gelecekte Nerede Görüyorsunuz?

26 yıldır Devlet Opera ve Balesinde çeşitli görevlerde bulundum. İlk kez Arzu Dirin Bale Akademi ile devamlı eğitim sürecine dahil oldum. Ülkemize daha fazla sanatçı adayı sanatı seven çocuk yetiştiren okulun üyesi olmak amacındayım.

6. Kariyer Yolunda Gençlere Ne Önerirsiniz?

Sanatçı olmak isteyen gençlere söyleyebilirim ki sanat yolculuğuna çıkmak için disiplinli çalışma prensibine sahip olmalılar. Bu zorlu ve acılarla dolu yolculuk seyirci karşısında alkışlar eşliğinde nihayetlendiğinde “Türkiye Cumhuryeti’nin Temeli Kültürdür” demiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları  olarak, üzerimize düşen görevi ülkemizin sanat gelişimi için yerine getirmeliyiz.

Röportaj: Yasemen Çalışkan